Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Henri Cartier-Bresson

Resim
Henri Cartier-Bresson (d. 22 Ağustos 1908 – ö. 3 Ağustos 2004), Fransız fotoğrafçı. Belge fotoğrafçılığının önemli isimlerinden biri. Paris'te küçük bir köyde dünyaya geldi ve öğrenimini burada yaptı. 1927-1928 yılları arasında Paris'te kübistressam André Lhote ile birlikte çalıştı. Onun da etkisiyle resme ilgi duydu ve 1929 yılında Cambridge'e giderek resim ve edebiyat öğrenimi gördü. Daha çocukluğunda sahip olduğu Brownie marka fotoğraf makinesiyle fotoğrafçılığa adım atan Cartier-Bresson, profesyonel anlamda fotoğrafçılıkla 1930'dan sonra ilgilenmeye başladı. 1931 yılında yanında az bir parayla Afrika'ya gitti ve orada ormanda yaşadıklarını belgeledi. Ancak karasu hummasına yakalanınca Fransa'ya dönmek zorunda kaldı. 1933'te ilk 35 mm'lik Leica'sını aldı. 1937 yılında Ratna Mohini'yle evlendi. Aynı yıl İspanya İç Savaşı'nı konu alan bir belgesel yaptı. Sinemaya olan ilgisiyle birlikte 1936-1939 yılları arasında yönetmen Jean Renoir'ın

Hasan Ali Toptaş

Resim

Eddie Adams

Resim
Tarih: 1 Şubat 1968 Yer: Vietnam Fotoğrafçı: Eddie Adams 1 Şubat 1968'de, Tet Saldırısının ikinci gününde, Saygon’un Çinlilerin yaşadığı kesimindeki Çolon caddesine, Güney Vietnamlı askerler tarafından eli bağlı şekilde bir Viet Cong (Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi) gerillası getirilir. Bir ulusal polis olan Nguyen Ngoc Loan, Guyen Van Lem isimli korkmuş gerillaya silah doğrultur. Olay yerinde AP muhabiri Eddie Adams ve NBC kameramanı Vo Suu vardır. Olay anında, Eddie Adams hiç durmadan deklanşöre basarken bunun sıradan bir sorgulama olduğunu zanneder. Ama değildir, gerilla, polis tarafından yerinde infaz yöntemiyle öldürülür. Eddie Adams ve kameraman Vo Suu, adamın gözlerinin önünde öldürülmesinin şokunu yaşarken, tarihe geçecek görüntüler kaydettiklerinin farkına da varmışlardır. Adams'ın fotoğrafı, çekildikten birgün sonra New York Times'ın ön sayfasında yayınlanır ve ardından tüm dünyaya yayılır. Bu fotoğraf savaş karşıtı kampanyalarda kullanılan anahtar b

Skolastizm

Skolastik felsefe, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesidemektir. Bu anlam önemlidir, zira skolastik felsefe, Orta Çağ düşüncesinde doğrunun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşım sergiler. Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır. Tarihsel ve felsefi çerçeve Skolastik felsefe, Patristik felsefenin sürdürülmesi ve orada bir öğretiye dönüştürülmüş olan Hiristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesi yönündeki çabalardan meydana gelmiştir. Orta Çağın belirli bir döneminden itibaren tüm felsefe etkinliği skolastik zemininde gerçekleştiği için, orta çağ felsefesi denildiğinde akla gelen genellikle skolastik felsefedir. Oldukça geniş bir tarihsel dönemi kapsar. İkinci bir nokta, hem Hıristiyan skolastiğinin hem de İslam skolastiğinin söz konusu olmasıdır. Felsefe tarihi içinde S

Yunan Mitolojisi

Resim
Yunan mitolojisi, Antik Yunan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hallerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için de bazen zamanın sanatındaki ip uçlarını bile toplar. Genel olarak Yunan mitolojisi Yakın Doğu ve birçok Avrupa mitolojisini etkilemiştir. Yunan Tanrılarının her biri Romalılar tarafından kabul görmüş ve farklı isimler kullanılmıştır. Roma mitolojisi neredeyse tamamen Yunan mitolojisini baz almıştır. Yunan mitolojisindeki efsanelerde çoğu eski Yunan tanrıları insan şeklindedir. Yunan tanrılarının yaratılış hikâyeleri seçilmiş 12 tanrı (ki bu 12 tanrı, 4 kadın ve 8 erkekten oluşur) Olimpos Dağı'nda otururlar, her şey Olymposlu Tanrılarla Titanların savaşlarıyla başlar ve Olymposluların zaferiyle son bulur. Savaştan sonr

Maniyerizm

Resim
Maniyerizm: İtalya'da Yüksek Rönesans dönemi ile Barok dönem arasında, yaklaşık 1520-1580 tarihlerinde ortaya çıkmış sanat akımı. İtalyanca 'hal, tarz' anlamına gelen 'maniera' kelimesinden türeyen maniyerizm, Rönesans’ın eşitlik, simetri, perspektif ve uyum kalıplarını kırarak daha kuralsız bir hal üslup yaratmış, kuralsızlığı ilke edinecek Barok dönemin habercisi olmuştur. Maniyerizmi anlamak için Rönesans ve Barok dönemlerden kısaca bahsedecek olursak, 15-16. yüzyılda İtalya’da başlayan Rönesans sanatıyla birlikte hümanizme verilen değerin artması, ressamların, heykeltraşların ve mimarların o güne kadar belli kurallar içinde kalarak kendini ifade edemeyişlerine bir son vermiş ve kendi üsluplarına eserlerinde yer vermelerini sağlamıştır. Özgün eserlerin ortaya çıkmaya başladığı bu dönemde sanatçılar ışık, gölge, perspektif, hacim vb. öğeleri kullanarak bir temel form oluştururlar. En önem verilen nokta ise bir resimdeki kompozisyonun dengeli ve uyumlu olmasıdı

Dorothea Lange’in Gazap Üzümleri

Dorothea Lange’in Gazap Üzümleri 1957 yılında, San Francisco’da, California Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders veren Dorothea Lange, öğrencilerine ilginç bir ödev verir. Her hafta, “Nerede yaşıyorum?”sorusuna cevap veren bir fotoğraf getirmelerini ve bu sorunun karşılığını yaşadıkları bölgenin, evlerinin ya da Amerika’nın fotoğraflarıyla değil, çok daha derin bir bakış açısıyla vermelerini bekler. Fotoğrafçının konusuyla kurduğu özel bir ilişkiyi görmek istediğini söyler öğrencilere. İnsani olanı anlatmak için cansız nesneleri, bütünü göstermek için parçaları kullanabileceklerini anlatır. Bir grup öğrenci, bir cesaretle aynı ödevi Dorothea Lange’in de yapmasını rica ettiklerinde, hayır demez. Bir hafta sonra sınıfa yaşamı boyunca gerçekleştirdiği nadir otoportrelerden birkaçı olmakla kalmayıp çarpıcılığıyla bakanı soluksuz bırakan bir dizi fotoğraf getirir. 7 yaşında geçirdiği çocuk felcinin ardından sakat kalan ayağının fotoğraflarıdır bunlar. Lange hep orada yaşamış, hayatını kusurlu

David Harvey - Umut Mekânları

Resim
Ütopyacı hareketler yüzlerce yıldır adil bir toplum ve daha iyi bir yaşam için mücadele veriyorlar. Harvey bu eserinde tarihsel ve coğrafi bir bakış açısıyla bu hareketlerin başarısızlıklarının altında yatan sebepleri ve ütopyaları ortaya çıkaran fikirlerin geçerliliğini sorguluyor — başka bir ifadeyle, fikirlerin neden ütopik kaldığını, hayallerin neden gerçekleşmediğini. ABD'deki Baltimore şehrini model olarak aldığı mevcut kentsel ortamın çarpıcı bir betimlemesini sunarken, "alternatif yok" diyenlere karşı ütopyacı hayal gücüne başvurmanın kaçınılmazlığını vurguluyor. Uzamsal ve zamansal ütopyaların artılarını eksilerini değerlendirdikten sonra, "diyalektik ütopyacılık" adını verdiği yeni bir ütopyacı düşüncenin genel hatlarını çizen Harvey, daha eşitlikçi ve doğayla barışık yaşamayı mümkün kılacak tasarımlara dikkatimizi çekiyor. Kitabın sonunda ise yazarın kendi umut mekânına dair son derece aydınlatıcı, gayet şahsi bir ütopya bulacaksınız. David Harv

Paul Nizan

Jean Paul Sartre ve çevresindeki entelektüellerden müteşekkil insanlar arasında en ilginç kişilik yapısına sahip olanıydı Paul Nizan... Ömrünün son saatlerini geçirdiği Marsilya Conception Hastanesi’nin avlusunda Arthur Rimbaud ile ilgili şöyle bir levha bulunuyor: "Aden'den gelen şair Jean Arthur Rimbaud yeryüzü serüveninin son bölümünü 10 Kasım 1891'de burada tamamladı." Bilebildiğimiz kadarıyla önce Rimbaud’yu sonra çağının kendisiyle sürekli kavgalı, uyumsuz, arayışları ve çelişkileri hiç bitmeyen, bastırıp dindiremediği maneviyatına bir hapishane hücresi arayan yazarlarını peşinden sürükleyen bu Aden, şu bizim bildiğimiz Yemen bölgesi değil miydi? Şüphesiz öyleydi. Bir de kelime anlamı olarak Tanrı’nın en kutsal mekanı olan cennetinin de adıydı. 2 yıl sürecek olan Aden yolculuğuna çıkmadan önce Fransa’da, Jean Paul Sartre ve çevresindeki entelektüellerden müteşekkil insanlar arasında en ilginç kişilik yapısına sahip olanıydı Paul Nizan da. Ve öldüğü gün d

Bachelard - Mumun Alevi

Resim
Mumun Alevi, Bachelard'ın kaleme aldığı, alev imgeleri üstüne, yer yer değme şairi kıskandıracak güzellikte, felsefi bir metin, hatta filozofun girişte kullandığı ifadeyle, "düşünceyle yazılmış" bir şiirdir; ömrünün sonuna doğru olduğundan mıdır bilinmez, Bachelard'ın kendi benliğini gizlemediği, hülyalarını olmasa bile, başkalarının hülyaları karşısında hissettiklerini yazmaktan çekinmediği, az çok kişisel bir yapıt; bu yönüyle de Ateşin Tinçözümlemesi'nden ayrılan, sistematik incelemeden ziyade deneme sayılabilecek bir metin. Mumun Alevi, Bachelard'ın Ateşin Tin çözümlemesi ile birlikte ateş nesnesinin çevresinde oluşturulan düşlere vakfettiği emeğin bir parçası.

Yolda - Jack Kerouac

Resim
Bob Dylan'ın 'hayatımı değiştirdi; tıpkı herkesin hayatını değiştirdiği gibi, ' dediği Jack Kerouac'ın Yolda adlı kitabı Ayrıntı Yayınları'nın yeraltı edebiyatı dizisinin 41. kitabı olarak yayımlandı. 1951 yılında Kerouac Amerika'yı baştan başa kat etmiş olmanın heyecanıyla daktilosunun başına oturmuş ve vakit kaybetmemek için uzun bir rulo haline getirdiği kâğıtların üzerinde üç hafta hiç mola vermeden sürecek, otobiyografik bir yolculuğa başlamıştı. Bu süre sonunda ortaya çıkan yapıt, 'iyi bir okul, iyi bir iş, iyi bir ev' gibi hazırlop değerlere boyun eğmedikleri için dışlanan, ötelenen insanlara söz verdiğinden, altı yıl boyunca yayıncı bulamadı, kısaltıldı, değişiklikten geçirildi. Ama gücünden pek bir şey yitirmedi. Caz ritimleriyle savrulan iki köksüz adamın yol temalı öyküsü, dürüst tanıklığıyla Amerikan orta-sınıf bilincine bıçak gibi saplandı ve Amerikan rüyasının solmaya yüz tuttuğu günlerde karşı-kültürün alameti farikası oldu; gençlik

Beat Kuşağı

Beat Kuşağı New York’ta bir araya gelen ve daha sonra batı yakası kardeşliğine katılan bir grup Amerikan şairleri ve yazarlarından oluşmuştur. Bu hareket 1950 ve 60’lı yıllarda belirgin hale gelmiştir. Beat Kuşağı doğaçlama, tutkulu diyalog, açık cinsellik ve uyuşturucu deneyimleriyle ilgilenmiştir. Çalışmaları bunlara yansımış ve sonrasında yerleşik edebi dergilere sızmaya başlamıştır. Beat Kuşağının post modern edebiyata etkisi yadsınamaz. 1950'li yıllarda konformist bir hayatı yücelten ABD toplumunun değerlerine karşı olan bu yazarların en önemlilerinden biri olarak kabul edilen Jack Kerouac aynı zamanda "Beat Kuşağı" terimini de öneren ilk isimdir. Beat Kuşağının Tarihsel Kökenleri 29 Bunalımı sürecinde, demiryolu inşaatlarında çalışan işçiler, demiryolları bittikten sonra yeni işler bulma amacıyla kaçak olarak bindikleri trenlerle Amerika’yı bir uçtan uca dolaşmaya başladılar. 29 Bunalımının getirdiği ekonomik küçülmeden ötürü,o dönemde ancak geçici ve karın tokl

Edip Cansever

Edip Cansever (8 Ağustos 1928 - 28 Mayıs 1986), Türk şair. 8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Kapalıçarşı’da turistik eşya ve halı ticareti yapmaya başladı. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçirdi, tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirdi. İlk şiiri 1944'te İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini "İkindi Üstü" kitabında topladı. Bu şiirlerde varlıklı, her şeye yaşama sevinciyle bakan bir gencin avarelikleri, duyguları ön plandaydı. 1951'de "Nokta" dergisini çıkardı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı "Dirlik Düzenlik" bu dönemin ürünüdür. Bu kitaptaki şiirlerde düşünceyi dil içinde eritmeye yönelen, özlü bir söyleyiş ve çarpıcı biçim arayan, toplumsal eleştiri için mizah aracını kullanan bir tutu

Frank Frazetta

Resim
Amerikalı bir sanatçı olan Frank Frazetta (1928–2010) dünyanın en önde gelen fantazi ve bilim-kurgu illüstratörlerinden biri. Frazetta kariyerine çizgi romanlarla başladı. 1964'te Mad dergisi için yaptığı Ringo Starr resmi United Artists stüdyolarının dikkatini çekti. Frazetta böylece genellikle komedi filmleri için ve yetmişli yıllarda ise aksiyon filmleri için posterler yaptı. Ama Frazetta en çok, Warren Publications'ın yayınladığı Creepy, Eerie, Vamiperella, Blazing Combat gibi dergilere yaptığı kapaklarla ve Tarzan gibi Edgar Rice Burroughs serüvenleri ve Robert E. Howard'ın Conan the Barbarian serisi için yaptığı resimlerle biliniyor.

Titanlar

Titanlar, Yunan mitolojisine göre efsanevi Altın Çağ'da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır. Genellikle baz alınan Hesiod'un theogonisine göre en başta oniki Titan vardı. Bu Titanlar değişik kavramlarla özdeştirilmiştir. Örnek olarak, okyanus, hafıza, görüntü ve doğal kanun verilebilir. Baştaki oniki Titan daha sonra başka Titanları doğurdular. Bunlardan bazıları Prometheus ve Atlas'tı. Titanlar, babası Uranus'u tahttan atan Kronus tarafından yönetilmiştir. Titanlar ise Olimposlu tanrılar tarafından tahttan indirilmiştir. İlk başta olan, orijinal oniki Titan ve simgeledikleri kavramlar aşağıdaki gibidir: Okeanos -- Okyanus. Tethys -- Yeraltı suları. Hyperion -- Güneş. Theia -- Görüntü ve değerli taşlar. Koios -- Akıl ve kuzey kutbu. Phoebe -- Karanlık ve Gizem. Kronos -- Zaman. Rhea -- Cinsel bereket ve dağlık bölgeler. Mnemosyne -- Hafıza-hatıra. Themis -- Adalet. Kriyus -- Takım yıldızları(özellikle Koç),savaş. Iapetos --Ölümlülük,ya